Rotavirüs Enfeksiyonu Nedir, Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dünyanın bütün ülkelerinde 5 yaşından küçük çocukların en az bir kere yakalandığı rotavirüs enfeksiyonu her mevsiminde görülebilen, fakat özellikle ilkbahar ve kış döneminde salgınlar yapan bir virüs türüdür. 6 ay – 2 yaş arasındaki bebekleri daha çok etkiler ve 2 yaşından küçük bebeklerde bağırsak iltihabı oluşmasına yol açar. Yetişkin insanlarda pek görülmez.
Kuluçka devresi 2 gün, iyileşmesi ise 1 hafta kadar süren rotavirüs ishali ağız ve dışkı yoluyla bulaşır. Başlangıçtaki belirtileri genellikle kusma ve ateştir. Bu belirtileri çok sulu bir ishal takip eder. Bu durum günde 10 – 20 kere gerçekleşebilir. Dışkıda kan görülmez.
Dışkıdaki virüs hastalığın başlamasından birkaç gün önce ya da ortadan kalmasından birkaç gün sonra bulunabilir. Kusma ve ishalden ötürü bebeğin vücudu hızla sıvı kaybetmeye başlar. 3 – 9 gün arasında devam eden hastalığın ciddiyetini belirleyen şey kaybedilen sıvı miktarıdır. Çocuktaki sıvı eksikliği kendini şu belirtilerle gösterir:
*Gözlerde çökme
*İdrara çıkma sıklığının azalması
*Bitkinlik
*Aşırı huzursuzluk
*Gözyaşının azalması
*Bıngıldağın çökmesi
*Hızlı soluk alıp verme
Rota Virüs İshalinden Korunmanın Yolları
Hastalık için ikinci aydan itibaren ağızdan uygulanan bir aşı geliştirilmiş olmakla beraber, bu, bebeği yüzde 100 koruyabilen bir aşı değildir. Aşılamanın bebek 6 aylık olmadan önce tamamlanması gerekir. Ülkemizde biri 2, diğeri 3 doz halinde uygulanabilen 2 tip aşı bulunmaktadır. Bebek aşı olduktan sonra kusarsa tekrar aşı yapılması gerekmez.
Hastalığın salgın yaptığı dönemlerde hasta çocukları sağlıklı olanlardan uzak tutmak gerekir. Rota virüsüne yakalanan bir çocuk kreşe gönderilmemelidir. Bebeğin altını değiştiren kişi, bunun ardından ellerini hemen güzelce yıkamalıdır.
Tedavi Yöntemleri
Bu hastalığın belli bir ilacı yoktur. Virüs kaynaklı olduğu için antibiyotik verilmez. İshali kesen ilaçlar, ishalin süresini uzatabileceğinden, sakıncalıdır.
Rota virüsü tedavisi yapılırken temel prensip çocuğun kusmasını durdurmak ve kaybettiği sıvıyla vücut tuzlarını geri almasını sağlamaktır. Bebeğin ateşi yüksekse ateş düşürücü kullanılabilir. Yağlı yiyecekler ve koyu meyve suları vermekten kaçınmak gerekir.
Sıvı kaybı fazla değilse ve bebek almayı reddetmiyorsa ağızdan tuzlu veya şekerli sıvı gıdalar verilir. Ek gıda alamayan bebeklerin emzirilmesine devam edilir ishal mamaları verilir.
Çok şiddetli bir şekilde kusan ve sıvı kaybı fazla olan bebeklerin hastaneye yatırılması gerekir. Hastane ortamında bebeğe damar yoluyla sıvı verilir, azar azar ve sıklıkla beslenmesi sağlanır.
Bebeğinizde ateş, kusma ve ishal gözlerseniz hastalığın kendiliğinden geçmesini beklemeyin, bir doktora başvurun. Ağır sıvı kaybı çocukta böbrek yetmezliği oluşmasına, hatta ileri durumlarda ölüme yol açabilir.